Allah’ını seven dos doğru desin,
Değişen ben miyim yoksa onlar mı?
Şeriyat siz olun parmağı kesin
Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?
Bize katil diye ağır hareket
Edenlerle ben mi kurdum hükümet
Beni de yargıla ama insaf et
Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?
Ben mi ihraç edip vekil susturdum,
Veya bakan dövüp, terör estirdim,
Bir sürü gönülü ben mi küstürdüm,
Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?
Dikkat et burada her işin başı,
Ne ülkü doydular ne ülküdaşı,
Ben mi size dedim yol arkadaşı,
Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?
Doğrudur, konuştum, asla susmadım,
Çünkü ben yanlışa imza basmadım,
Apo denen iti ben mi asmadım,
Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?
Ben asmamış olsam, o ipi atmam
Atarsam mecliste piç eli tutmam
Nezaket, mezaket ben bunu yutmam
Değişen ben miyim, yoksa olar mı?
Eşarplı bacımı ya vekil seçmem,
Yahut da seçersem başını açmam,
Kavga ise kavga, kavgadan kaçmam
Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?
Nerde o beraber yapılan toylar,
O güzel geceler, o kurultaylar,
Kurultay da olsa, gelmiyor baylar,
Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?
Sen geldin mi sanki derseniz şimdi
Derim ki, gelip de kovulan kimdi
Ben geldim, kurultay benim işimdi
Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?
Değişmek başkadır, gelişmek başka
Ben hala bağlıyım o eski aşka
Başbuğum söylerdi, sağ olsa keşke
Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?
Ülkücülük ölçüm, tardım da aynı
Kuralım da aynı, şartım da aynı
Ve Onlara rağmen, partim de aynı
Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?
Ozan Arif yeter, kafidir bunlar
Anladıysa eğer erbaş olanlar
Başçavuş da eşek değil ya anlar,
Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?
Ozan ARİF
Kaynak : http://www.yenisar.forumup.com
Benim için artık yalan dünyada
Ekmeğin tadı yok aşın tadı yok.
Alparslan Türkeşsiz kalan dünyada
Baharın tadı yok kışın tadı tok.
Onun sağlığında gezerken yurdu
Yüreğim bambaşka şevkle vururdu
O şevki içime o doldururdu
O gitti toprağın taşın tadı yok.
Yok çünkü yerinden oynamış taşlar,
Vefa yok haksızlık çok arkadaşlar
Kuru olmadan da yanıyor yaşlar
Kurunun tadı yok yaşın tadı yok.
O gitti gideli yollar bir tuhaf
Fikirler bir tuhaf diller bir tuhaf
Edirne’den Van’a iller bir tuhaf
Muğla’nın tadı yok Muş’un tadı yok.
Yok gardaş yok artık her yere git bak
Ayaklar baş olmuş başlar da ayak
Konuşursan ihraç, susarsan dayak
Ayağın tadı yok başın tadı yok.
Baskın yemiş gibi yiğitler baskın
Kimi ele kimi bahtına küskün.
Bıçaklar açmıyor ağızlar suskun
Ağızın tadı yok dişin tadı yok.
Yaraladı beni yaran dediğim
Unutuldu rehber Ku’ran dediğim
Hatta ‘Kızıl Elma’ ‘Turan’ dediğim
Hayalin tadı yok düşün tadı yok.
O Türkmen Başbuğ’u olunca mezar
Pazar yeri oldu sevdamız pazar
Yek pare iktidar olsak ne yazar
Dünyayı tuş etsek tuşun tadı yok.
Hesaplar ortaya serilmedikçe
Ve işler ehline verilmedikçe
Bozkurtlar yeniden dirilmedikçe
Arif için artık işin tadı yok.
OZAN ARİF
Kaynak : http://www.yenisar.forumup.com
DOĞU TÜRKİSTAN KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ
Sahip ol şu kullarına
Meyli dünya mallarına
Kuzu masum diye sevip
Kesip etini yiyorlar
Sonra kah kah gülüyorlar
Bıktım senin kullarından
Dedikodu ediyorlar
Söylenen Ah gerçek olsa
Söylenmeyeni diyorlar
Sonra kah kah gülüyorlar
Bir parça et müftelası
Yapar her gün göz zinası
Hem anası hem babası
Her türlü halt ediyorlar
Sonra kah kah gülüyorlar
Göstermelik ibadetle
Biz Müslüman’ ız diyorlar
Zekatı göz ardı edip
Fakir hakkını yiyorlar
Sonra kah kah gülüyorlar
Anlamadan iman olmaz
Lafla kaba hiç su dolmaz
Sanıyor hak yerin bulmaz
Yanına kar sanıyorlar
Sonra kah kah gülüyorlar
Kadınların yok mu hakkı
Kara mıdır böyle bahtı
Sanki onu kim yarattı
Üzerine gidiyorlar
Sonra kah kah gülüyorlar
Zevk için hayvan vuruyor
Sonra namaza duruyor
Herkese iman soruyor
Bilmeden alim oluyor
Sonra kah kah gülüyorlar
Hak haklının olmasını
Hak yerine bulmasını
Öğrenmişler çalmasını
Gültekin bak ne diyorlar
Sonra kah kah gülüyorlar
Gültekin YILDIRIM
23.06.2009
Başarılarınızı büyütmeyin,başarısızlıklarınızdan ders çıkartınız.
Şeffaf olun.İnsanlar ancak o zaman size güvenirler.
Çalışkanları geliştirin ve destekleyin.Zekice risk almalarını teşvik ediniz.
Çalışanlara düşüncelerini ve tavsiyelerini sorun.
Her şeyi kendinize mal etmeyin.çalışanların yardımlarını unutmayın.
Kendinizi eleştirecek kadar olgun olun.
Kendinizi kandırabiliriniz,başkalarını ancak bir süre yanıltabiliriniz.
Çalıştığınız alanda ki kişilerin bilgilerinden faydalanınız.
Bilgi toplamak için teknolojiden faydalanın ve masraftan kaçınmayın.
Bazı zeki ve becerikli yöneticiler,fiziki dayanma güçleri olmadıklarından başarısızlığa uğrarlar.
Stres altında da normal şartlarda ki performanslarını gösteremeyen yöneticiler başarısızlığa mahkûmdurlar.
Yanlış adım attığınızı fark ettiğinizde, geri çekilmekten kaçınmayın.
Hatalarınızda ısrar etmeyin. Çünkü iş yapan hatasız bir yönetici olamaz.
Davranışlarınızda esnek olun, peşin hükümlerle hareket etmeyin.
Espri anlayışınızla karşınızdakilere mesajlarınızı kırıcı olmadan verin.
Hedeflerinize adım adım yaklaşın. Hedefi gözden kaçırdığınız anda, engelleri görmeye başlarsınız.
Çalışanların,size davranışlarına göre değil,yaptığı
işlerde ki başarılarına göre değerlendirin.
Yöneticinin malzemesi insandır. Herkesi en iyi işe yarayabileceği yerde kullanın.
Bilgilendirdiğiniz kişilerin,bilgileri doğru aldıklarından emin olun.
Sorumlu olan kişilerin karar vermelerini sağlayın. Siz onlara danışmadan karar verirseniz,çalışanlarda bu kararlar için sorumluluk duymazlar.
İnsan sevgisi olmaya bir yönetici, başarılı olamaz.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK