Sen ademi hakir görme
Adem sulbü nurdur hocam
Bu dünyaya gelen herkes
Hak indinde birdir hocam
Kimde ne var kimse bilmez
Evvel ölen ahir ölmez
Aşikar etmeye gelmez
Bu konumuz sırdır hocam
Şu alemde neler saklı
Cahillerin ermez aklı
Sen mi haklı ben mi haklı
Elbet bilen vardır hocam
Ele muska yazanların
Büyü yapıp bozanların
Hak yolundan yozanların
Akıbeti nardır hocam
Hergün aptes almaz isem
Camilere gelmez isem
Beş vaktimi kılmaz isem
Bir sebebi vardır hocam
Senin buna aklın ermez
Gözün bakar lakin görmez
Sözüm kulağına girmez
Çünkü kafan dardır hocam
Derviş Kemal der inanma
Adem denmez her adama
Müslümanlık kolay amma
İnsan olmak zordur hocam
Oğluna yaptığı nasihatlardan bazısı şunlardır :
“ Ey Oğul :
Sakın gündüzleri çok uyuma. Geceleri de az uyu.
İdrarını saklayıp tutma.
Doyuncaya kadar çok yeme, az ile kanaat et. Her zaman sıhhatli olmak istiyorsan, bil ki, bütün illetlerin, hastalıkların başı bunlardır. İştahın açılmayınca bir şey yeme. Eğer iştahın daha da açıksa elini yemekten çek.
Suyu ayakta içme. Geceleyin su içme.
Senden bir şey sorulmadıkça cevap verme. Sırlarını ifşa etme.
Ey oğul, iki kişi bu dünyadan pişmanlık çekerek gider.
Birisi malı çoktur, ama yemez. Ötekisi de ilmi vardır ama ilmiyle amel etmez.
“ Ey oğul! Müfsitlerle arkadaşlık etme, onlarla konuşma. Onların huyları sana geçmesin. Onların yaptığı kötü işlerle suçlanmayasın. Eğer bir kişi meyhaneye ayak bassa insanlar ‘ o, namaz kılmaz, şarap içer. ’ derler. ”
Eğer düşman, düşmanlık etmekten aciz düşüp seninle dostluğa kalkarsa, sana o dostluğun içinde öyle işler eder ki yüz düşman etmez.
Ey oğul! Halka iyilikte bulun. Eğer, gün olur düşersen, halk da sana iyilikte bulunsun.
Hiçbir işte acele etme, sabırlı ol ki dileğin yerine gelsin. İyilik bilmeyene iyilik etme. Ona öğüt de verme. Söylediklerin kaybolur, gider. Şunu da bil ki her kimin tuz ve ekmeğini yersen, onun hakkını bil, onu duada unutma.
Hakk şerleri hayreyler
Zannetme ki gayreyler
Arif anı seyreyler
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Sen Hakka tevekkül kıl
Teslim ol da rahat bul
Her işine razı ol
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Deme niçin şu şöyle
Yerindedir ol öyle
Bak sonunu seyreyle
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Her işleri fâyiktır
Birbirine layıktır
Neylerse muvâfıktır
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Bir işi murad etme
Olduysa inat etme
Haktandır o, redetme
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Hiç kimseye hor bakma
İncitme, gönül yıkma
Sen, nefsine yan çıkma
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
ERZURUMLU - İBRAHİM HAKKI
Dış güçler ülkemizin başına çorap örüyor. Başbakan, Büyük Ortadoğu Projelerine Avrupa birliğine eş başkanlık yapıyor.
Başımızı Avrupa Birliğine bağlayarak ülkemizin bünyesinden toprak almak, kardeşi kardeşe düşürerek gücümüzü zayıflatmak istiyorlar.
Ermenileri, kürtleri kışkırtıp; ekonomik, lojistik , silah-mühimmat ve istihbarat desteği sağlıyorlar. Gerektiğinde ülkelerinde barındırıyor ve yataklık ediyorlar. Ve bunların katliamlarını görmezlikten gelip, katillerin avukatlığını yapıyorlar. Görmüyor musun ?
Türkiye’ nin Güneydoğu Anadolu bölgesini bölüp, Kürdistan diye bir devlet kurmak istiyorlar. Nüfus artışı için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Bayrağımızı indiriyor. Türkiye haritası içerisinde Kürdistan diye gösteren haritalar çiziyorlar. Köyleri basıp, savunmasız insanları katledip soykırım yapıyorlar.
Öğretmenleri öldürüyor, çocukları öldürüyor, otobüsleri yakıyor, her tarafa bomba koyuyorlar. Zanlıların seçimlerde meclise girmelerine göz yumuyorlar. Bunlara karşı koyacak ve Türk Milleti’ nin haklarını savunabilecek, basınını, televizyonunu, radyosunu susturuyor, fertlerini yıldırıyorlar. Orta Doğu’ nun en güçlü düzenli ordusunu pasif savunmaya zorlayıp, aslanı kediye boğduruyorlar. Sen ne yapıyorsun?
Ülke ekonomisinin temel taşları olan mili kuruluşlarımızı özelleştirmek adına yabancı kurumlara yok pahasına peşkeş çekiliyor. Bankaları, santrallerimizi, demir-çelik, çimento, telefon gibi bütün önemli kuruluşlarımıza yabancılar sahip oldu. Televizyonlarımız, radyolarımız, Türkiye’deki iş birlikçiler vasıtasıyla yabancıların eline geçti.
Türklüğe hakaret eden yazarları başbakan ve cumhurbaşkanı tebrik etti ve ödüllendirdi.
Karşı çıkanları Ergenekon Soruşturması adı altında gözaltına alınıp, cezaevinde tutsak ettiler. Bilmiyor musun?
Güney Kıbrıs Rum kesimini Avrupa Birliği’ ne aldılar. Kuzey Kıbrıs’ ı ortada bıraktılar. Kıbrıs’ ı Dünya Rum kesimiyle tanıyor, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ ni tanımıyor. İki ayrı devlete ne gerek var. Neden bir devlet olmuyoruz diye Soruyor musun?
Kerkük, Musul, Telefar Türk yurdu. Türkler katlediliyor. Evinden, obasından sürülüyor. Tapu kayıtları yakılıyor. Mezar taşları kırılıyor. Yok ediliyor. Binlercesi katledildi. Binlercesi yaralı, gidip yaralarını Sarmayacak mısın ?
Ermeniler yurtdışında konsoloslarımızı katletmek suretiyle, konsoloslarımıza baskı uyguladıkları yetmiyormuş gibi Rusya’ nın desteğiyle Yukarı Karabağ’ da 25 Şubat 1992 Hocalı’ da soykırım yapmak suretiyle çoluk çocuk, ihtiyar, genç, kadın, erkek Azerbaycanlı gardaşlarımızı katletmişlerdir. Soykırım yapmışlardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi bu soykırımı meclisten soykırım olarak kabul etmesi gerekmez mi ?
Yukarı Karabağ işgal altındayken Sen Ermenilerle dostluk kurmaya Utanmıyor musun?
GÜLTEKİN YILDIRIM
ANA DİLDE İBADET
Ana dilimde ibadet istiyorum.
Ana dilimde ezan,
Ana dilimde Kur-an,
Ana dilimde namaz,
Ana dilimde dua okumak ve dinlemek istiyorum.
Anlamadan iman, yaşamadan ibadet olmaz.
Kadınların, Cuma namazında, 5 vakit namazında, cenaze ve bayram namazlarında katılımlarını sağlamak istiyorum.
Kadınların çarşafa girmeleri gerekmez.
Onlar vücutlarını teşhir edecek biçimde de giyinmemelidirler.
Karşı cinsi tahrik etmeyecek bir biçimde giyinmelidirler.
İŞÇİLER
Gelirden gider düşüldükten sonra kalandan vergi alınması gerekirken, asgari ücretten dahi gelir gider hesabı yapılmaksızın cebri vergi alınıyor. Adaletsiz toplanan vergi bereketsiz olur.
Tüm toplumun barınma, örtünme, beslenme, sağlık, eğitim ve adaleti sosyal devlet sağlamak zorundadır.
İşçiler, memurların ve evsizlerin konut sorunu devlet tarafından karşılanmalıdır. Sosyal devlet bu demektir.
Direk gelirden vergi alamayıp, oluşan vergi açığını dolaylı vergi ile toplumun tüm kesiminden almak zulümdür, haksızlıktır, adaletsizliktir.
VERGİ
Nerden buldun yasası çıkmalı. Vergilendirilmemiş kazançlar mutlaka vergilendirilmelidir.
Devalüasyon haksız vergilendirme biçimidir, yapılmamalıdır.
Vergilendirilmiş kazancımı harcarken ikinci kez vergi alınması hak mı ? Özel tüketim, lüks tüketim, katma değer vergisi v.s. ile ikinci ve üçüncü kez vergi alınması vergi adaletsizliğini gösteriyor.
Haksız vergi alınması vergi kaçağına sebebiyet veriyor.
ULAŞIM
Mutlaka ulaşım kitle taşımacılığı ile yapılmalıdır.
Özel araç lüzumunda kiralık araç kullanılmalıdır.
Şehir içi ulaşım sağlayan belediye hizmet amaçlı çalışmalıdır.
Kar amaçlı uygulamalar yapılmamalıdır.
İşletmelere sanayi siteleri oluşturulmalıdır.
Kirasız veya düşük kira bedeliyle üretimin istifadesine sunulmalıdır.
Kıdem tazminatı kaldırılmalıdır.
Personel servisini belediyeler işbaşı ve mesai bitim saatlerinden otobüs seferlerini artırmalıdırlar.
Çalışma koşulları iyileştirilmelidir.
Çalışanlar mesleki eğitimden geçirilmelidir.
İşverenler ticari ve mesleki eğitiminden geçirilmelidir.
Çalışanlar sağlık kontrolünden geçirilmelidir.
Yerli malları haftası kutlanmalıdır.
Yerli malları kullanmayı teşvik edilmelidir.
Yerli malların kalitesi arttırılmalıdır.
Yerli üretimin üzerindeki vergi yükleri kaldırılmalıdır.
KADINLAR
Kadınların miras haklarını zamanında istemeden hakça bölüşmeden aileler ve akrabalar arası bağ kurulmaz.
Kadını askerlikten, camiden, namazdan, cemaatten, iş hayatından, meclisten uzak tutarak gelecek kurulmaz.
Erkekten bekaret sorulmasa kadından da sorulmamalıdır.
Hak haklının olmalı, hak kuvvetlinin değil.
Erkek, kadın her konuda eş ve eşit hakları olmalıdır.
Kadınlarımıza mutlaka iş imkanı bulunmalıdır.
Kadınların vergisi düşük olmalıdır.
HAYVANLAR
Avcılık vahşettir. Üzerinde hakkınız olmayan mahlukatı zorunlu olmadıkça öldürmek katletmek vahşettir. Spor diye vuranlar katildirler. Allah’ ın mahlukatına merhamet etmeyenin imanından şüphe duyarım.
Korumanızdaki hayvanları aç, susuz ve sağlıksız ortamlarda tutmayınız. Gerektiği kadar doğada dolaştırınız.
Size zarar vermeyen hiçbir hayvanı öldürmeyiniz. Onlarında yaşamdan bizim kadar hakları olduğunu unutmamalıyız.